Bize vicdandan bahsetmeyin...

Son bir haftadır kaçırılan öğretmen sayısı 12 oldu.

Bir kimya mühendisi gencimiz Hakkari'de öldürüldü.

Siirt'te 4 kadın bir arabanın içinde kurşunlandı.

Batman'da bir anne ve karnındaki bebeği katledildi.

Ankara'da Kızılay'da bombalı bir saldırı gerçekleşti ve üç vatandaşımız hayatını kaybetti.

...

Ve bugüne kadar PKK'nın her türlü insanlık dışı katliamını görmezden gelen, şehit cenazelerini ise provokasyon olarak gören medya "vicdansız PKK" haberleri yapıyor.

İnanılır gibi değil ama yandaş medyanın Zaman'ın, Sabah'ın, Star'ın PKK amigosu yazarları ve hatta Taraf gazetesi bile PKK'yı vicdana davet ediyor.

Gören de PKK ilk defa sivilleri öldürüyor sanacak!

...

Daha iki yıl önce PKK'lılar tarafından Küçükçekmece'de otobüsü molotoflanarak öldürülen 17 yaşındaki Serap Eser'i hatırlıyor musunuz?

O yanarak can verirken hiçbirinizin gıkı çıkmamıştı.

Hatta Serap'ın katilleri taş atan çocuklar yasasından yararlansın diye çırpınıp durmuştunuz.

Ya babası ile birlikte bir servis otobüsünde can veren Buse öldüğünde ne olmuştu?

Yine susmuştunuz.

Pınar, lojmanının balkonunda kurşunlanarak öldürüldüğünde de hiç oralı olmamıştınız.

...

PKK'nın kuruluşunun nasıl da sivil katliamı üzerine bina edildiğini hiç mi bilmiyordunuz?

Güneydoğu'da yüzden fazla öğretmen PKK tarafından katledilmemiş miydi?

Ya mühendisler, doktorlar, hemşireler?

Yüzlerce sivil, binlerce asker cinayeti üzerinde yükselmiyor muydu sizin o çok sevdiğiniz PKK'nız?

...

Bunca yıl hep susmuştunuz da şimdi ne oldu size?

Birden vicdana mı geldiniz!..

PKK o zamanlar barışçı bir örgüttü değil mi sizin için?

Çünkü o zaman iktidar PKK ile masadaydı, PKK'nın gönlünü hoş tutmak gerekiyordu.

Sizin göreviniz de iktidarın emrettiği çizgide yazılar yazmak ve bunları görmemekti.

Ne zaman ki AKP PKK'yla kavgaya tutuştu, siz de hayatınızda ilk defa PKK'ya eleştiri yazıları yazmaya başladınız.

Ve vicdan kelimesi ilk defa aklınıza geldi.

Yandaşlığı vicdana çoktan tercih etmiştiniz oysa.

Önce gazeteci sonra insan mıydınız, önce insan sonra gazeteci miydiniz?

Bu bile değildi tercih sizin için.

Önce yandaştınız sonrasında ise hiçbir şeydiniz.

Siz gerçekten hiçbir şeydiniz...

Sizin ne etnik bir kimliğiniz vardı, ne siyasal kimliğiniz.

Siz, girdiği her kabın şeklini alan bir şeydiniz sadece.

Sıvı bile değildiniz, çünkü sürekli hal değiştirebilirdiniz.

Bir gün katı hale girip ertesi gün buharlaşabilirdiniz.

Sizdeki değişimin hızını anlayabilecek bir insan beyni, insan vicdanı olamazdı.

Bir gün Şeriatçı ertesi gün lâik, bir gün demokrat ertesi gün darbeci, bir gün Türkçü ertesi gün Kürtçü olabilirdiniz.

Çünkü hiçbir zaman önce insan olamamıştınız.

Siz vicdanınızı yandaşlığa çoktan satmıştınız.

Ve bu satışın sizi rahatsız etmemesi için vicdan defterini çoktan kapatmıştınız.

Şimdi o defteri bir daha açıp, bu defa halkın vicdanını bir satış kalemi haline getirmenizse...

İnanın PKK'nınkinden çok daha büyük vicdansızlık.

O nedenle şimdi susun.

Bugüne kadar hep sustuğunuz gibi susun.

Çünkü siz bu milletin vicdanında çoktan öldünüz.