Overblog
Edit post Folge diesem Blog Administration + Create my blog
13. April 2011 3 13 /04 /April /2011 15:28

 

Başbakan Erdoğan'ın AKPM'deki konuşması ?!?

Başbakan Erdoğan Strazburg'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde adeta „fransız" KALDI!!

 

Başbakan Erdoğan Türkiye'deki yüzde 10 barajını eleştiren parlamenetere sert çıktı . Erdoğan, 'Bunu biz getirmedik ve eğer değiştireceksek bunu halkımıza sorarız size soracak değiliz' dedi.

LİBYA OPERASYONU

Erdoğan, özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan gelişmelere işaret ederek, bölgedeki ülkelerin yer altı kaynaklarına değil yer üstü kaynaklarına bakılması gerektiğini söyledi. AKPM'de parlamenterlere seslenen Başbakan Erdoğan, Türkiye'de hiç bir gazetecinin gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklanmadığını ileri sürdü.

Erdoğan'dan Avrupa'ya seçim barajı cevabı

Erdoğan, 'Son haftalarda medya üzerinde baskı olduğuna dair iddialar gerçeği yansıtmıyor. 8 yıl öncesine kadar çetelerden ve mafyalardan talimat alan manşet atanlar bugün tamamen özgür bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Bazı tutuklama ve gözaltıların Avrupa'da basın özgürlüğüne müdahale olarak görüldüğünü biliyoruz. Avrupa'da darbelere çanak tutan gazeteci olmadığını da ifade etmek istiyorum. Türkiye'de 26 gazeteci tutuklu ve hiç biri gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklanmadı.' diye konuştu ve böylece indirekt olarak yargıya hükmetmiş oldu.

Konuşmasının ardından Avrupalı Parlamenterler'in sorularını yanıtlayan Erdoğan Orhan Pamuk ve diğer gazetecilerin tutuklanmasıyla ilgili sorulara şöyle cevap verdi;

ORHAN PAMUK VE AHMET ŞIK-NEDİM ŞENER

Pamuk'un davası bir suç duyurusu üzerine başladı ve olumlu bir şekilde sonuçlandı. Diğer tutuklanan gazeteciler ise gazetecilik faaliyetlerinden ötürü değil çete ve darbecilerle olan ilişkilerinden ötürü yargılanıyor. Ama süren bazı davalardaki süre bizi da rahatsız ediyor.

Erdoğan'ın açıklamasının satır başları:

Tarihte baskı ve sindirme hiç bir zaman sonuç getirmedi. Küreselleşmiş dünyada yalıtılmış huzur adacıkları oluşturmak mümkün değildir. Sermayenin sınır tanımadığı dünyada sorunlar da sınır tanımıyor.

ÖZGÜRLÜK HAREKETİNE AVRUPA KULAĞINI KAPAYAMAZ

Kendi içine kapanan bir avrupa evrensel insani değerlerden bahsedemez. Bugün Orta Doğu ve Kuzey Afrika'dan yükselen özgürlük hareketlerine Avrupa kulağını tıkayamaz. Demokrasiye sadece bir kesimin layık olduğunu savunmak en az ırkçılık kadar tehlikelidir. Bugüne kadar yerin altındakilere baktılar yerin üstündekilere bakmadılar. 

Artık Orta Doğu ve Kuzey Afrika'ya bakınca petrol kuyularına bakmaktan bazgeçip demokrasiyi yaratmayı düşünmeliyiz. Etnik meshepsel ve dini ayrılıkların ortaya çıkması yaşananların ruhuna halkların iradesine aykırıdır.

DIŞARIDAN ASKERİ MÜDAHALEYE KARŞIYIZ

Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, halk hareketlerinin meşruiyetinin korunması için dışarıdan askeri müdahalenin yapılmasına karşıyız. Biz yeni Afganistan ve Irak'lar istemiyoruz. 

Avrupa Konesyi'nde oluşturduğumuz değer ve normların yakın komşularımızca da benimsenmesi hayati derecede önemlidir. 

OTOKRATİK YÖNETİMDEN DEMOKRASİYE GEÇİŞ KOLAY DEĞİL

Otokratik bir düzenden demoratik bir rejime geçiş kolay değil, biraz zaman alabilir. Sadece tek taraflı değil. Bölgenin istikararı açısından Suriye, Yemen ve Ürdün'de yoğunlaşan halk hareketlerinin itdalle karşılanması için gereken girişimlerde bulunuyoruz.

ROL KAPMA AMACIMIZ YOK

Türkiye bu bölgede her ülke ve etnik gurupla iletişim kurabilen bir ülkedir. AB ile katılım müzakerelerini yürüten bir ülke olarak bölgemizde huzur için yoğun bir çaba sarfediyoruz. Rol kapma amacında değiliz. Bölgenin istikararı için çözümler üretmeye çalışıyoruz.

Avrupa'nın güvenliğini ilgilendiren her noktada Türkiye kritik öneme sahiptir. Küresel ekonomik krizde Türkiye gösterdiği performan ve büyüme rakamıyla farkını ortaya koymuştur. 

Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı vardır. Türkiye 2002 sonundan itibaren bizim hükümetimizle demokratikleşme konusunda tarihi reformlar yaptı. Yolsuzluk, yasaklar ve yoksullukla mücadele etmeyi ilke edindik. 

GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI KONUSU

Erdoğan Yandaş Medya´sından son derece memnun ve onlara olan güveniyle, „Son haftalarda medya üzerinde baskı olduğuna dair iddialar gerçeği yansıtmıyor. 8 yıl öncesine kadar çetelerden ve mafyalardan talimat alan manşet atanlar bugün tamamen özgür bir şekilde çalışmalarını sürdürmektedir. Bazı tutuklama ve gözaltıların Avrupa'da basın özgürlüğüne müdahale olarak görüldüğünü biliyoruz. Avrupa'da darbelere çanak tutan gazeteci olmadığını da ifade etmek istiyorum. Türkiye'de 26 gazeteci tutuklu ve hiç biri gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklanmadı“. dedi

Bunların suç örgütleriyle nasıl ilişki içerisinde olacaklarını görecekler. Biz demorkatik değişimin tarafında olmalıyız. Üstünlerin hukukunun değil. Biz çatışmanın tarafında değil, halkın uzlaşmanın yanında olmalıyız.

soru: EKİBİNİZDE KADIN YOK VE İMAM'IN ORDUSU KİTABINI YAZAN KİŞİ NEDEN TUTUKLANDI..

Bombayı kullanmak suçtur ama bombanın yapımında kullanılan malzemeleri kullanmak da suçtur. Kitap taslağı internette yayınlandı. İşinize gelince bağımsız yargı diyorsunuz. Ama yürütmeye bağlı yargı olmayacak. Bu yürütmenin aldığı bir karar değil yargının aldığı bir karar.

Ben şiir okuduğum için hapis yatmış birisiyim. Sonra partimi kurup iktidar olduk. Bunun en güzel değerlendirmesini halk yapıyor. Yüzde 10 barajını koyan benim partim değil. Benim partim yüzde 10 barajına rağmen nasıl oldu da iktidar oldu. Biz uçlarda kalmadık Türkiye'de merkez siyaset yaptık. 

Ben Fransa'da Romenlerin kovulduğunu görüyorum. Demokrasi bu mu? Fransa'da kişisel inanç özgürlüğüne saygı bu mu? Türkiye'yi yargılayanlar önce kendilerini yargılasınlar. Yüzde 10 barajını indirmek ya da indirmemek demokrasi meselesi değil.

Barajın indirilmesini de halka sorarız size soracak değiliz. Bunun kararını verecek olan 74 milyon nüfuslu Türkiye halkıdır. En ileri demokrasiyi Türkiye yakalıyor. Bizde hiç bir partiye yasak yok. Biz etnik bir parti değiliz.

 

Soru: AZINLIKLARIN HAKLARI VE İBADET YERLERİNE ULAŞMA ZORLUĞU VAR

Arkadaşımız Fransız ama kendisi Türkiye'ye de Fransız. Sümena Manastırı'nda insanlar geldi buradan ayinlerini yaptılar. Aynı şekilde Ermeni Ortadoks kilisesi yıkılmak üzereydi. Biz o Kilise'yi kendi kasamızdan restore ettik. Hiç bir dinin mensubu biz Türkiye'de inancımızı yaşayamıyoruz diyorsa onunla bizzat görüşürüm.

Şu an ülkemizde 70 bin Ermeni vatandaşı var. Normal şartlarda biz onları sınır dışı etmeliyiz ama etmiyoruz. ancak Azerbaycan'ın hakkını da Ermenistan'a yedirmeyiz. Ermenistan diasporaya karşı ciddi bir ürkeklik içerisinde. Eğer  bunu aşarsa Ermenistan'la sınır sorunu halledilebilir.

Kültürel asimilasyona karşıyız. Bizler asimilasyona karşıyız. Bu bir insanlık suçudur.

 

Kısacası hem kendine, hem Dış Politikaya, hem de kendi Halkına FRANSIZ olan bir Başbakanla karşı karşıyayız.

 

Seçim yatırımı yapabilmek için, Ülke çıkarlarını, diplomatik ilişkilerimizi zedelemek uğruna, AKPM´de yaptığı konuşma, bize bir zamanların „vanminit“´ini hatırlattı!!

 

Neyse, neticede, Fransızca öğrenmek yerine, kendi başbakanımıza „FRANSIZ“ olmak ta varmış kaderde.

 

Quoi de si drôle?

Langue sürçü affola..

 

 

Diesen Post teilen
Repost0

Kommentare

Bir Yudum Ben

  • HARMANKOKUSU
  • Schönheit des Menschen,ist die seines Inneren.“Zitat: H. Bektas Veli.Ich komme aus Çorum(Tschhorum.Ich bin ein geborener Laizist und ein wahrer Humanist.Türkisch ist mein Hobby, Bağlama ist meine Musik und die Liebe ist meine Konfession.
  • Schönheit des Menschen,ist die seines Inneren.“Zitat: H. Bektas Veli.Ich komme aus Çorum(Tschhorum.Ich bin ein geborener Laizist und ein wahrer Humanist.Türkisch ist mein Hobby, Bağlama ist meine Musik und die Liebe ist meine Konfession.

Suchen

Letzte Artikel